ÖSYM EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ YOK EDİYOR!
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir: “Özellikle sınavlarda denenmiş ve ölçme niteliği yüksek soruların bazı değişikliklerle yeniden kullanımını hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda sınavlarda sorulan soruların sadece yüzde 10’unun paylaşımının yeterli olacağını düşünüyoruz. Yüzde 10’luk uygulamayı da sınava hazırlanan adayların bilgi edinmeleri ve sınava girmeleri halinde kendi sınavlarını cevap kâğıtları ile birlikte fiili olarak değerlendirebilmeleri için uygun gördük. Ama sadece bu YGS’ye 2 milyondan fazla aday katılacağı için yönetim kurulu soruların yüzde 20’sini açıklama kararı aldı. (Basından )”
İlk olarak açıklanan gerekçe trajikomik bir yaklaşımdır. Soruların tekrar kullanımının amaçlandığı söylenmektedir ki böyle bir gerekçeye kargalar bile güler. ÖSYM de soruları hazırlayanlar yetersiz mi kalmaktadır? Yeni soru mu kalmamıştır? Yoksa ÖSYM kendine güvenememekte midir? Yani ÖSYM bünyesine nitelikli öğretmenleri almamakta mıdır? Yoksa burada da torpil mi işlemektedir? Eğer böyleyse açıkça bu görevini yapamamanın itirafıdır. Zaten ÖSYM`nin son yıllarda yaptığı sınavların çoğu şaibeli veya hatalıdır. Bu tür bir soru açıklamama, bu şaibeleri azaltacak mıdır?
Bilindiği gibi çoktan seçmeli testlerle yapılan sınavlarda sınav soruları hiçbir şekilde öğrencilere verilmemektedir. Eğitim bilimciler bu durumun testin güvenirliğini düşürdüğünü öteden beri söylemektedirler.
Ülkemizde gerek ÖSYM’nin gerekse MEB’in yaptığı çoktan seçmeli test sınavlarında sorular herkes ile paylaşılmaktaydı. Hatta ÖSYM yaptığı sınavların soru kitapçıklarını liselerin kütüphanesine gönderirdi; böylece sınava hazırlanan öğrencilerin ne tür bir sınavla karşılaşacaklarını bilmeleri sağlanırdı.
Yine bilindiği gibi eğitimde fırsat eşitliğini sağlayamadığını itiraf eden bir bakanlık, yine uluslararası raporlarla da Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliğini sağlamadığını belirtirken geçmişte ÖSYM ile yaptığı tüm sınav sorularını açıklarken ve hatta liselere soru kitapçıklarını göndererek bir nebze olsun fırsat eşitliğini yakalamaya çalışırken şimdi bu uygulamadan da vaz geçmektedir.
ÖSYM fırsat eşitliğini tamamen göz ardı etmek mi istemektedir? Bununla birlikte sorduğu sorular üzerine bin bir analiz yapan, bununla da yetinmeyip hangi soruyu nerede eğitim almış öğrencinin doğru yanıtladığını bilen ÖSYM neden soru metinlerini yayınlamaktan kaçınmaktadır? Hangi sorunun doğru hangi sorunun yanlış olduğunu kim bilecek? Sorunun yanlışlığını nasıl iddia edeceğiz? Yani kısaca ben ne dersem olur demeye mi getiriliyor?
TÖS’ÜN KONUYA İLİŞKİN GÖRÜŞÜ
- TÖS her zaman sıralama türü yarışma sınavlarına karşı olmuştur. Bu tür sınavlar öğrencilerimize bir şey vermediği gibi eğitim sisteminin yozlaşmasına neden olmaktadır.
- 2 milyon insana sınav uygulayıp sınav sorularının açıklanması sınavın güvenirliğini düşürmez, tam aksine yapılan sınavın sorularını açıklamak sınavın güvenirliğini yükseltir.
- Sınavla ilgili tüm istatistiki bilgilerin (en çok hangi sorunun yapıldığı- sorunun güçlük dereceleri- soruların okul türüne göre doğru yanıtlanması, soruların bölgelere göre doğru yanıtlanması vb) eğitimin paydaşlarıyla (MEB-sendikalar-dernekler) paylaşılması gerekmektedir.
Dikmen ONAT
Genel Başkan