Ankara 18. İdare Mahkemesi SBS sınavında öğrencilerin puanının yanlış hesaplandığına hükmederek yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Bu karara ilişkin olarak da MEB, Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz etmişti. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 04 Şubat 2014 Salı günü MEB’in itirazını reddetmiştir.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi Ankara 18. İdare Mahkemesinin kararının yerinde olduğunu belirtmiştir. MEB’de hemen 04 Şubat 2014 Salı günü saat 20.05’te bu durumu web sayfasından bir basın açıklaması ile duyurmuştur.
MEB’in basın açıklamasında kısaca; “Dava konusu işlemin üzerinden yaklaşık altı ay geçmesinden sonra ilgili mahkemece yürütmeyi durdurma kararının verilmesi ve yine verilmiş olan kararın Bakanlığımıza ve taraflara ulaşmadan basın yayın organlarında yer alması son derece anlamlı bulunmuştur” denilmektedir.
Kısaca MEB, Yargı kararının kendilerine tebliğ edilmeden basına sızdırılmasını manidar bulduğunu ifade etmiştir. Yürütmenin tüm icraatları yargı denetimine tabidir. Yargıya yapılan müracaatların yürütme lehine sonuçlanmaması karşısında yargıyı zan altında bırakma söylemini çok tehlikeli buluyoruz. Zira böyle bir kuşku varsa ulusal yargı kararları uluslararası yargı denetimine açıktır. Bakanlığın konuyu uluslararası yargıya taşımamasını MANİDAR buluyoruz…
Ayrıca yapılan açıklamada herhangi bir öğrencinin mağdur edilmediği gerekli tedbirlerin alındığı söylenirken açıklamanın son paragrafında; Sınav sonuçlarının tekrar değerlendirilmesi neticesinde; Dört öğrencimizin daha üst tercihlerine, doksan dokuz öğrencimizin ise mevcut okullarından daha alt tercihlerine yerleştirilebilecekleri sonucuna ulaşılmıştır. Ancak bu durumda olan öğrencilerimizin Mahkeme kararından herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için Bakanlığımızca gerekli tedbirler alınmakta olup karardan etkilenen öğrencilerle iletişime geçilerek talepleri olması durumunda tercihleri doğrultusunda işlem yapılacağı kendilerine bildirilmiştir.” denilmektedir.
Açıklamanın bu bölümünde mağdur olan öğrencilere tek tek ulaşıldığı ve mağduriyetlerinin giderildiği ifade edilmektedir. Bakanlığın bir yanda ortada mağdur öğrenci olmadığını iddia ederken, diğer yanda hangi mağdur öğrencileri aradığı tarafımızdan anlaşılamamıştır.
Bakanlığın iddia ettiği gibi çok “manidar” durumlar vardır. Bunlardan birisi de 04.02.2014 tarihinde saat 20:05 te yapılan basın açıklamasıdır ki bunların arasında en manidar olandır.
TÖS OLARAK SORUYORUZ…
1. Ortada mağdur öğrenci yoksa bakanlık hangi mağdur öğrencileri aramaktadır?
2. Yargı kararları manidar durumlara yol açıyorsa, öğretmenler aleyhine verilen yargı kararlarından hangisini manidar buluyorsunuz?
3. Ulusal yargı kararlarını bir an önce uygulamak yerine başka çözümler üretmenizin gerekçesi nedir?
TÖS’ün KONUYA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ
1. Eleyici, ezberci ve çocuklarımızı tek tipleştiren sınavcı sistemden vazgeçilmelidir.
2. Eğitim ve öğretim anayasal haktır. Popülist politikalar adına kaynakları heba etmek yerine bu kaynakları okullaşma ve atanamamış öğretmenleri işe almada kullanmak tercih edilmelidir.
3. Çocukları yarış atına döndürüp yarıştırmak yerine; ilgi, yetenek ve becerilerini geliştirecek programları yaratmak adına eğitim sürecine tüm bileşenler katılmalıdır.
4. MEB tarafından, üst tercihlere yerleşme hakkı elde eden öğrencilerin maddi ve manevi uğradıkları zararlar tazmin edilmelidir.
5. Çocuklarımıza bu mağduriyeti yaşatanlar hakkında idari ve adli kovuşturma başlatılmalıdır.
Dikmen ONAT
Genel Başkan
Türkiye Öğretmenler Sendikası