KÖY ENSTİTÜLERİ BİR AYDINLANMA VE UYGARLIK PROJESİDİR
Köy enstitüleri Atatürk’ün deyişiyle “batı ve doğuyu taklit etmeksizin” halkın büyük çoğunluğu köylü olan bir ulusu cehaletten kurtarmanın özgün projesidir. Bu proje ne kadar önüne engeller konulsa ve kapatılsa dahi başarılı olmuştur denilebilir. Hatta günümüzde ülkemizde sağlanan birçok maddi ve manevi gelişmenin temelinde de bu proje ve bu projenin yarattığı ürünler yer almaktadır.
Köylünün bilinçlendirilmesi, ağa-şeyh-tarikat ve cahilliğin pençesinden kurtulması ve yeni bir toplumsal yapının oluşturulmasının yanında; köye, köylüye ve dolayısıyla ülkeye ekonomik gelişim sağlanması da bu projenin hedeflerindendi. Köylüyü kurtarabilmek için köylünün, ağanın marabası olmaktan çıkarılması ve bunun için de toprak reformu şarttı. Bunu bilen köy enstitüsü kurucu ve önderleri ( Tonguç, Yücel vs.) üretime yönelik çalışmalar başlattı ve birçok merkezde buna yönelik başarılı uygulamalar gerçekleştirildi.
Günümüzde de yaygın kabul gören yaparak yaşayarak öğrenme, öğrenci merkezli eğitim, grup çalışmaları ve öğrencilerin yeteneklerine göre bireysel etkinliklere yöneltilmesi gibi eğitimbilimsel yöntemler daha 1940’lı yıllarda enstitülerde görülebilmiştir.
Tüm bu başarılarına rağmen, köy enstitüleri daha çok ekonomik ve siyasal sebepler öne çıkarılarak eleştiri yağmuruna tutuldu ve bu süreçte kademeli olarak kapatıldı.
17 Nisan 1940 yılında kurulan köy enstitülerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük eğitim projesi olduğu gerçeği açık bir şekilde önümüzdeyken bu projeden daha iyi bir proje üretememiş kişi, sendika ve kesimlerin hala köy enstitülerini olumsuz bir biçimde eleştirmesi bir gaflet olmanın da ötesinde bir durumdur. Köy enstitüleri ne “ Eğitim yoluyla kendi seçkinlerini oluşturma aracıdır” ne de “zoraki tek tipleştirme ve dönüştürme projesi” dir. Köy enstitüleri bir çağdaşlaşma projesidir. Bu projede de her reform ve devrim gibi zorluklar yaşanmış, disiplin ve çalışma gerekli olmuştur. Ancak enstitü mezunlarının da belirttiği gibi, zaten köylü çocuğu olan bu çocuklar için enstitüler çölde bir sahra gibidir. Tarihi gerçekleri göz ardı eden, toplumdan ve köy yaşamından bihaber kimselerin eleştirileri yalnızca sınıfsal ve çıkar amaçlı olarak algılanabilir.
Enstitülerin kuruluş yıldönümünü kutluyor ve yeni ve yeniden köy enstitüleri benzeri uygarlaşma projelerinin gerçekleşeceği günleri özlemle bekliyoruz.
Dikmen ONAT
Genel Başkan
EK: Fotoğraflarla Köy Enstitüleri Sunumu
FOTOĞRAFLARLA KÖY ENSTİTÜLERİ 1
FOTOĞRAFLARLA KÖY ENSTİTÜLERİ 2