DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK YASAKLARLA GELİŞMEZ!
Reuters, Twitter’a gelen yasağı, “Hükümete büyük zarar veren yolsuzluk skandalıyla boğuşan Erdoğan’ın sosyal medyaya müdahale edeceğini açıklamasından birkaç saat sonra, Türkiye’de insanlar Twitter hesaplarına erişemez oldu” diye dünyaya duyurdu. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu İnternet’i yasaklayan 12 ülke S.Arabistan, K.Kore, Tunus, Mısır, İran, Suriye, Tunus, Vietnam, Küba, Myanmar, Çin, Özbekistan, Türkmenistan. Twitter ise şu anda sadece Çin ve Türkiye’de yasak. (Basından)
Başbakan dün seçim meydanlarında “Twitter mwitter, hepsinin kökünü kazıyacağız”, demiştir. Bundan kısa bir süre sonra, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİM) twitter’ı kapatmıştır. Son zamanlarda yaşanan bu ve benzeri gelişmeler Türkiye’nin “ileri demokrasisinin” ne menem bir şey olduğunu ortaya koymuştur. Artık Türkiye’de gerçekten tam anlamıyla olmasa da belli bir düzeyde de olsa var olan demokrasi “hasta” hale gelmiştir. Tek adam yönetimi her yönüyle kendini hissettirmektedir. Son olay da bunun bariz bir örneğidir. İdarenin böyle bir yetkisinin olmayacağını hemen söyleyebiliriz. Çünkü uluslararası insan hakları belgeleri ve anayasamız bu konuda oldukça nettir.
Demokrasi çoğunluk yönetimi değil çoğulcu yönetimdir. Farklı fikirlerin varlığından, kendisini ifade etmesinden çekinilen bir toplumda demokrasiden de insan haklarından da söz edilemez. Dolayısıyla bugün verilen karar bizi uygar toplumlardan (uygarlıktan) daha da uzaklaştıracaktır. Özgürlük ve demokrasi kimsenin tekelinde değildir. Her insan dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez insan haklarına sahiptir. Bu tür bir müdahale insan haklarını çiğneme anlamına gelecektir ki bu ancak diktacı yönetimlerde var olan bir uygulamadır.
Yerel yönetimlerin seçimine günler kala, Cumhurbaşkanının halkoyu ile seçileceği sürecin yakınlaştığı bir dönemde bireylerin, sivil toplum örgütlerinin ve demokratik kitle örgütlerinin seçim ve adaylara ilişkin değerlendirme yapmaları, görüş ve düşüncelerini ifade etmeleri, bu görüşlerini her türlü iletişim kanallarını kullanarak gerçekleştirmeleri en tabii haktır. Ayrıca bu bir sorumluluktur.
TÖS olarak, -34 yıl sonra- 12 Eylül cuntası benzeri uygulamaları kabul edilemez buluyoruz. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, daha fazla barış diyoruz….
Bunun için de;
- Siyasal iktidarı ve siyasi parti genel başkanlarını sağduyuya davet ediyor; nefret duygularını körükleyen söylemlerden kaçınmalarını bekliyoruz.
- Yasaklar tarihin hiçbir döneminde iktidarların ömrünü uzatmamıştır. Tam tersi ülke halklarını acılara boğan trajedilere yol açmıştır. Siyasal iktidarlar kendi yasakları ile yasaklandıklarını unutmadan özgürlükleri daha da genişletmelidirler. Siyasal iktidara hoşgörülü olmayı, özeleştiri yapmayı, kendisine yapılan eleştirileri demokratik bir olgunlukla karşılamasını, basın ve demokratik kitle örgütlerine yönelik baskılara son vermesini öneriyoruz.
Siyasal iktidara demokrasinin temel prensiplerini hatırlatır görevinin gereğini yerine getirmeye çağırırız.
Dikmen ONAT
Genel Başkan